Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

değerli olmak

См. также в других словарях:

  • üstün olmak (veya gelmek) — 1) benzerlerinden daha yüksek düzeyde olmak Aşk, hayatın bütün zevklerine üstün gelen ruhani bir varlıktır. A. Ş. Hisar 2) bir kimseden veya bir şeyden daha yüksek, daha değerli olmak Aliço nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir. S.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taşı toprağı altın olmak — 1) arazisi çok değerli olmak 2) her türlü zenginliğe, olanağa, fırsata sahip olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • revaçta olmak — değerli, üstün veya geçerli olmak Sakal ve bıyığın revaçta olduğu bir dönemden geçmedik değil! H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayaklar baş, başlar ayak olmak — değersiz kimseler başa geçip değerli kimseler ise en geride bırakılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağırlığınca altın değmek — çok değerli olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzının kaşığı (kalıbı veya lokması) olmamak — 1) (bir şey birinin) bir şey bir kimsenin uğraşabileceği konulardan olmamak 2) (bir şey birinin) bir şey, bir kimsenin sözünü edemeyeceği kadar değerli olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adam içine karışmak — değerli bir topluluğa girmek, kendisine değer verilir olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağırlık — is., ğı 1) Ağır olma durumu Yükün ağırlığı. Taşın ağırlığı. 2) Değerli olma durumu Hediyenin ağırlığı. 3) Ağırbaşlılık Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi. 4) Tehlikeli olma durumu 5) Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum Havanın ağırlığı.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıkarmak — den 1) Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı. Ö. Seyfettin 2) i Sonunu getirmek Bu para ile ayı çıkarırız. 3) i Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek 4) i Bulmak, ortaya koymak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaynamak — nsz 1) Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak Su, 100 °C de kaynar. 2) Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu. T. Buğra 3) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bozulmak — nsz 1) Bozma işine konu olmak Pazarlık bozulur, nişan bozulur, makine bozulur, mal bozulur. B. Felek 2) Yiyecek kokmak, yenilemeyecek duruma gelmek, ekşimek Et bozulmuş. 3) Dağılmak, bozguna uğramak Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez den… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»